Subscribe:

Pages

11 Temmuz 2011 Pazartesi

Kolesterol Nedir

Kolesterol hayatımızın devamlılığını sağlamamız için ihtiyaç duyduyumuz yağ tarzında mumsu yapıya sahip bir maddedir.
Kolesterol kalp, akciğer, karaciğer gibi bir çok iç organda bulunmaktadır ve bu organlarda değişik görevlere sahiptir. Kanda bulunan az miktardaki kolesterol kortezon hormonu, seks hormonu gibi hormonların üretimini sağlar.

Kolesterol iyi ve kötü olmak üzere iki gruba ayrılabilir...

Kötü Kolesterol Nedir (VİDEO) ;





Kolesterol Neden Yükselir ; İnsan kanında kolesterol düzeyini belirleyen bir çok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerden bazıları önlenebilir karakterdedir.


1.Kalıtımsal Faktörler

2.Gıdalar

3.Şişmanlık

4.Stres gibi etkenler kolesterol düzeyini belli etmektedir.

Hangi Hastalıklar Kolesterolün Yükselmesine Sebep Olmaktadır ;

Hipotiroidi: Tiroid bezinin yetersiz çalışması.

Karaciğer hastalıkları ; Karaciğerdeki sorunları teşkil eder.

Nefrit: Böbreğin mikrobik olmayan iltihabi hastalıkları

Şeker hastalığı

Şişmanlık

Kolesterol Düşürücü Besinler

Geçmişten bugüne kadar kolesterol hastalığının sanki sadece yaşlılarda olduğu düşünülülmüştür fakat şunun bilinmesi gerekiyorki bu hastalık sadece yaşlılarda değil her yaştaki insanın başına gelebilecek bir sorundur.

Kolesterol insan vücudunda her daim ihtiyaç duyulan bir maddedir. Fakat bu maddenin azlığı ve çokluğuda değişik hastalıklara yol açmaktadır.

Bu konumuzda Kolesterol düşürücü besinler hakkında sizler ile güzel bir makale paylaşacağız.

Şimdi bakalım hangi besineler Kolesterol düşürücü etkiye sahipmiş ;

Soya lesitin, Omega 3 yağı, üzüm çekirdeği özü, greyfurt, enginar, ananas hapları, yeşil çay, zencefil, biberiye, kuşburnu, kekik, kırmızı pul biber, sivri biber kolestrolde faydalıdır.B ol taze sebze ve meyve, soya fasulyesi, kekik suyu, yosun, derin deniz balıkları, taze yeşil salatalar, limon, kivi ve naranciye yardımcı besinlerdir.

Düşük kolesterollü diyet yaparken kesinlikle yenmemesi gereken besinler:

Tereyağı, margarin, kaymak, kuyruk yağı, iç yağı

Kızartılmış, kavrulmuş besinler

Yağlı et, sakatat, sucuk, salam, sosis, pastırma

Yağlı peynirler

Alkollü içecekler

Çikolata, bisküvi, cips, şekerlemeler

Kolesterolünüzü Kontrol Altına Almak İçin

Kepekli gidalar tüketin.

Az yağli süt, yoğurt ve peynirleri tercih edin.

Posa içeriği yüksek olan sebzeler, meyveler, kurubaklagilleri hergün tüketin.

Düzenli fiziksel aktivite yapın.

10 Temmuz 2011 Pazar

Diş Teli Nasıl Takılır

Estetik diş teli operasyonları Avrupa‘da yaklaşık olarak 15 yıldır uygulanan ‘lingual tedavi’ bizde de laboratuvarı kurulan İ.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Kliniği’nde de yapılıyor.

Diş teli tedavisinin estetik avantajının yanında, dişlerin dil tarafına bakan yüzeylerinde yer alması nedeniyle ‘S’ harfinin telaffuzunu zorlaştırma, dilde rahatsızlık, yemek yeme zorluğu gibi geçici dezavantajlarının da bulunduğunu kaydetti.
Diş teli tedavi başlangıcında tellere alışma sorunu yaşansa da yüzde 90’ı ilk bir ayda uyum sağlıyor. Yöntemin maliyeti ise 2-2.5 milyar lirayı buluyor.

Estetik diş teli yapımı hakkında videoyu izleyebilirsiniz:

3 Temmuz 2011 Pazar

20 Yaş Dişi

Ağızda diş dizisinin en sonunda bulunan ve en son süren dişler üçüncü azı dişleri yani 20 yaş dişlerimizdir.20 yaş dişleri akıl dişleri olarakta bilinir.Genelde 17 ile 25 yaşları arasında sürmeye başlarlar.Bu dişler, röntgen tetikleri yapılarak,avantaj ve dezavantajları yönünden değerlendirilerek ve hasta menfaatleri ön planda tutularak,hekim tarafından çekilip çekilmeyeceği belirlenir.

20 YAŞ DİŞİNİN ÇEKİLMESİNİ GEREKTİREN DURUMLAR

*Çürük: 20 yaş dişleri ağızdaki diş dizisinin en sonunda bulunduğundan temizlik ve bakımını yapmak diğer dişlere göre daha zordur.Bu yüzden yirmilik yaş dişlerimize çürük görülebilir.Bu dişlerin çürümesi diğer temasta olduğu dişlerin de çürümesine neden olabilir.

*Enfekte Olması: Kısmen sürmüş bir 20 yaş dişinin etrafındaki dişetinde bir enfeksiyon odağı oluşmaktadır.Ağzı açmada zorluk,ağız kokusu,şişlik ve ödem ortaya çıkar.Antibiyotik kullanımıyla bu durum baskılanır.Ancak kısa bir süre sonra bu durum tekrarlanır.

*Kist Oluşumu: Ağızda gömük kalan dişlerin etrafında list oluşma olasılığı oldukça yüksektir.İhmal edilmesi durumunda çok fazla büyüyebilir ve kemik kaybına yol açabilir.Komşu dişlerde de yer değişikliği görülebilir.Ayrıca diş etrafında tümör oluşumları görülebilir.

*Ortodontik Sebepler: Orodontik tedavi,dişlerdeki çarpıklığı gidermek amacıyla kullanılmaktadır.Yirmi yaş dişlerinin sürme basınçları diğer dişlere yansıcağından,ortodontik tedavi planlanırken 20 yaş dişleri de göz önüne alınmalıdır.

*Protezle İlgili Nedenler: Protez planlaması yapılırken,protezin altında gömük bir 20 yaş dişinin
bulunmaması gerekmektedir.

*Basınç Ağrısı: 20 yaş dişi pozisyonuna bağlı olarak sürme sırasında komşu dişlere basınç uygulayabilir.Zamanla hem komşu dişte çürük ortaya çıkar hem de basınç nedeniyle ağrı oluşur.Bu nedenle 20 yaş dişinin çekilmesi gerekir.

20 YAŞ DİŞLER NE ZAMAN ÇEKİLMELİDİR?


Hastalar ameliyattan çekindiklerinden,ameliyat yerine,antibiyotik kullanımını tercih etmektedir.Ancak ilaç kullanımı sadece durumu bir süreliğine baskı altına almaktır.Bir zaman sonra aynı durum yine ortaya çıkar.Bu nedenle çene gelişimi tamamlandığı halde,doğru
pozisyona ulaşmamış dişler fark edilir edilmez çekilmelidir.Bu dişlerin ağrı yapması yada sorun çıkarması beklenmemelidir.Ayrıca genç yaşlarda operasyon sonrası iyileşme daha kolay ve hızlıdır.

20 YAŞ DİŞİNİN ÇEKİMİ NASIL YAPILIR?

*Klinik bir ortamda lokal anestizi altında çekim yapılır.Her şeyin çok fazla steril olması gerekir.
*Ağrısız bir çekim için anestizi yapılıp,dişin bulunduğu bölge uyuşturulur.
*Çekim yapılır.Tabi yirmilik dişin bulunduğu konum,şekil ve boyutuna bağlı olarak uygulanacak işlemin zorluk derecesi değişir.
*Çekim yapıldıktan sonra gerekli ise dikişler atılıp bölgenin daha kolay iyileşmesi sağlanır.
*Gerekli görülüyorsa antibiyotik be ağrı kesici kullanılır.
*Dikiş atılmışsa,1 hafta sonra dikişler alınır.

20 Yaş Dişi Çekimi ( VİDEO )

İlk Yardım Sırasında Yapılan Yanlışlıklar

İlk Yardım Nedir ; İlkyardım,hastalık veya kaza sonucu hayatı tehlikeye girmiş bir kişiye sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar hayatın kurtarılması ve durumun kötüleşmesini önlemek amacıyla, ilaç kullanılmadan yapılan müdahalelerin tümüdür.

İlkyardım yapılırken doğru olarak bilinen yanlış birtakım uygulamalar,kazazedeye yarardan çok zarar verebiliyor.Zehirlenen bir kişiyi kusturma,kanayan yaraya kül dökme,bayılana soğan koklatma,boğulan kişinin sırtına vurma gibi müdahaleler kazazedenin sakat kalmasına;hatta hayatını kaybetmesine neden olabilmektedir.Bilindiği üzere,ilkyardımda en önemli kural zarar vermemektedir.Kaza durumunda her şeyden önce ambulansa haber verilmesi gerekir.

*En çok yanlış yapılan ilkyardım uygulamalarından biri de solunumu olan kişiye kalp masajı yapılmasıdır.Kazazedenin kalbinin atıp atmadığı kontrol edilmeden hemen kalp masajına başlanıyor.Normal solunumu olan kişiye kalp masajı yapılması durumunda çalışan kalp durur.

*Çamaşır suyu,tuz ruhu gibi yakıcı madde içilmesi durumunda zehirlenen kişiyi kusturmak da vücuda iki kat zarar vermek anlamına geliyor.Kusturlma anında yakıcı madde soluk borusuna zarar verir ve hastanın durumu daha da kötüleşir.Bu tür zehirlenmelerde kişi hemen
doktora götürülmelidir.

*Boğaza takılan herhangi bir cisim nedeniyle tıkanma meydana gelmiş ve kişi öksürebiliyorsa sırtına vurmayın.Sırta vurma ve karından itme gibi müdahaleler, tıkanmayı daha da arttırır.Eğer öksürük yoksa kazazedeyi bir elle göğsünden destekleyin,öne eğin.Diğer elinizle kürek kemiklerinin arasına 5 kez sert bir şekilde vurun.

*Suda boğulmalarda,kişinin vücudundaki suyu boşaltmaya çalışmayın.Boğulmanın nedeni su değil,suyun akciğerlere girmesini engellemek için soluk yolunda ortaya çıkan refleks daralmadır.Boğulma tehlikesi geçiren kişiye suni solunum yapın.

*Böcek veya yılan sokmalarında yaralı bölgeyi kesmeyin,emmeyin.Zehir,müdahale eden kişiye geçebilir.Yaralı bölgeyi bol su ve sabunla yıkayın.Bölgeyi kalp seviyesinin altında tutun ve Bölgeye soğuk uygulama yapın.

*Burun kanamalarında hastanın başını arkaya doğru yatırmayın.Hastayı başı hafifçe öne eğik olacak şekilde oturtun.Burun kanatlarını sıkarak 5-10 dk baskı yapın.

*Donmuş bölgeye masaj yapmayın ve ovmayın.Hastayı ılık bir ortama alın

*Bayılana soğan,sarmısak koklatmayın.Hayati organlara kan gitmesi için ayakları 20-30 cm yukarı kaldırın.Kıyafetleri gevşetin.

Temizlik Hastalığı Nedir

Psikolojik bir rahatsızlık olan temizlik hastalığı,kişiye sürekli rahatsızlık vererek gündelik hayatının akışını büyük ölçüde etkilemektedir.Temizlik hastalığı, takıntı hastalığının bir alt kademesini oluşturuyor.Tedavi edilmediği takdirde ciddi rahatsızlıklar verebileceğini belirten uzmanlar;günlük hayattaki iletişimimizi olumsuz yönde etkileyerek,hayatımızı bir kabusa dönüştürebileceğini belirtiyor.

Temizlik hastalığının takıntı hastalığının bir alt kademesi olduğunu belirtmiştik.O zaman şimdi takıntının ne olduğunu bir anlayalım;
Takıntı kişiyi rahatsız eden,tekrarlayıcı ve zorlayacı düşünceler,duygu veya dürtülerdir.Kişi çoğunlukla takıntılarının mantıksız olduğunun farkındadır.Çoğunlukla takıntılara zorlantı dediğimiz davranışlar eşlik eder.Zorlantı davranışlar, kişinin takıntısından kaynaklanan
sıkıntıyı gidermek için ona göre yaptığı veya yapmak zorunda hissettiği tekrarlayan davranışlar veya düşüncelerdir.İşte en çok rastlanan takıntı bulaşma ve buna mabil olarak ortaya çıkan temizlenme zorlantısıdır.Mesela; aşırı el yıkama bazen derinin tamamen tahrip olmasına dahi yol açabilir. Kişi günün büyük bir zamanını kokma korkusuyla evde geçirebilir.En çok sorulan sorulardan biri de ''bir takıntı ne zaman hastalığa dönüşür'' sorusudur.Öncelikle şunu mutlaka bilmemiz gerekir ki her takıntı hastalık değildir.Günlük yaşantısında masumane takıntısı olan birçok insan vardır.
Bu masumane takıntılar bazen insanlara daha faydalı olarak onlara başarı sağlamaktadır.Fakat kişi takıntıları nedeniyle günlük hayatında,işyeri ve sosyal çevresinde birtakım sorunlar yaşamaya başlıyorsa,bu takıntılar hayatının önemli bir kısmında karşısına zorluk olarak çıkar ve önemli zamanını almaya başlar.Bu durum psikiyatrik tedaviyi gerektirmektedir.

Temizlik hastalığı, toplumda her 100 kişinin 2'sinde görülmektedir.Kadın ve erkeklerde eşit sıklıkta rastlanan bu hastalık verilerle de ortaya konulurken;erkeklerin 18 yaşında,kadınların ise 22 yaşında karşı karşıya kaldığı belirtiliyor.Genelde hastalığın aniden ve stresli bir
olaydan sonra başladığı gözlenmektedir.Tanı ve tedavi, utançlıktan saklanmasından dolayı gecikebiliyor.Bu gecikmelerden dolayı hastaların üçte biri önemli ölçüde,yarısı kısmen düzelirken,geri kalan kısmı da hasta olarak kalıyor veya daha da kötüleşiyor.Bir pskiyatrik tedavi yardımıyla bu hastalık tedavi edilebilmektedir.Eğer tedavi edilmezse anlamsız,yersiz ve saçma gelen takıntılar ile buna eşlik eden zorlantı davranışlar, ağır bir ruhsal hastalığa yol açabiliyor.

Ehec Virüsünün Belirtileri

Ehec Nedir; Bir kaç ay önce ilk olarak avrupada başlayan bu virüs salatalıktan bulaştığı söylenen salgın bir hastalık olarak görülüyordu. Halbuseki yapılan araştırmalar bu tezi ortadan kaldırarak bu salgının tohum filizlerinden kaynaklandığını ortaya koydu.

Ehec Virüsünün Belirtileri ;


* Bulaştıktan bir kaç gün sonra karın ağrısı ve miğde bulantısı olarak yansımalar yapmaktadır.

* Yüksek ateş ve bununla birlikte sürekli kusmalar.

* Felç ve komaya girme durumları.

Ehec virüsü insandan insana ve hayvandan insana bulaşabilmektedir. Avrupada toplam olarak yaklaşık 50 kişi bu salgına yakalanarak hayatlarını kaybetmilerdir.

Bu virüs bazı insanlarda hiç bir belirti olmadan baş gösterip kendiliğinden de iyileşebilmektedir.

Bebeklerde Bıngıldak Ne Zaman Kapanır

Bıngıldak Nedir ; Yeni doğan bebeklerin kafatasının üst bölgesinde ki yumuşak bölgeye bılgıldak denilmektedir.

Bu bölgenin yumuşak olmasının tek nedeni ise doğum anında anne rahminden gelen bebeğin kanaldan geçerken rahat bir şekilde geçmesidir. Bıngıldağın kapanma süresi ise bebek doğduktna sonra ki 8 ila 18. ay arasında gerçekleşir. Zamanla gelişen bebeğin kafatası kemikleri kaynaşarak birleşir ve bıngıltan denen bölge kapanır.

Yandaki şekilde de göründüğü gibi bebeklerin bıngıldakları tam kafasının üstünde bulunmaktadır. Bıngıldak her bebekte aynı şekilde olmaz, bazı bebeklerde bıngıldak olduğundan büyük görülürken bazılarında ise daha küçük olabiliyor.

Bıngıldağın büyük veya küçük olması bir sorun olarak gözlenebilir. Böyle durumlara acilen bir doktora başvurmanız gerekmektedir.

2 Temmuz 2011 Cumartesi

Tanıtım Yazısı

Sağlık, insan hayatının en önemli yapı taşlarından biridir.Sağlık genelde kendiliğinden varolan bir durum gibi algılanırken;oysaki
sağlıklı olma uğrunda çaba gösterilmesi gerekmektedir.Hatta bu çaba daha doğum öncesi dönemlerden başlamaktadır.Olaya nesillerin sağlığı
olarak bakıldığında,sağlığın ve sağlıksızlığın nesiller boyu aktarılabileceği görülür.
Yaşadığımız süreçteki varlığımızı tam anlamıyla devam ettirebilmemiz için sağlıklı bir birey olmamız gerekir.Aksi takdir de yaşamımız
boyunca bize düşen sorumluluklarımızı yerine getirmek güçleşir;hatta imkansızlaşabilir.Bunun sonucu olarak ise kendimize,ailemize ve çevremize
yararlı bir kişi olamayız.
İnsanlar çok eski zamanlardan beri sağlığın önemini kavramışlardır.''Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlete cihanda bir nefes sıhhat gibi'' sözüyle zamanın bütün zenginliklerine ve Osmanlı İmparatorluğu'nun tahtına sahip olan Kanuni Sultan Süleyman; sağlığın elde edilen tüm nimet ve zenginliklerden daha üstün olduğunu çok anlamlı bir şekilde dile getirmiştir.Gerçekten de sağlık hayatımızda büyük bir yeri olan çok önemli bir kavramdır.Sağlıklı bir yaşam için alınması gereken önlemlerin pek çoğu günlük yaşamımızda uygulamamız gereken
kolay ve küçük çabalardan oluşur.Günlük yaşamımızı düzenleyen bazı temel kuralların uygulanması,sağlığın korunmasını ve çevremizdeki bireylerle oluşturduğumuz yaşam sahasını kolaylaştırır.Bazıları temizliğe özen göstermek,sağlığı bozan etmenlerden uzak durmak, çevremizi temiz tutmak,sağlık örgütlerini tutmak vb. temel kurallardır.

Sağlık ve hastalık kelimeleri kültüre göre farklılık gösterebilir.Mesela bir yerde toplumun çoğunda bağırsak paraziti varsa bu hastlaıktan sayılmayabilir.Fakat buna rağmen insan her yerde insandır ve bu nedenle sağlığın belli bir tanımı olması gerekmektedir:''Sağlık yanlızca hasta veya sakat olmamak değil bedenen,ruhen ve sosyla yönlerden tam bir iyilik halidir.''Bu tanım artık bütün dünya ülkelerinde kabul edilmiş bir tanımdır.O halde insanın sağlıklı olabilmesi için sadece bedenen hasta veya sakat olması yetmemektedir.Bu kişinin aynı zamanda ruhen de
iyi ve dengeli olması gerekir.
Bugün ve gelecekte rahat bir hayat yaşamak istiyorsanız sağlığınıza dikkat etmelisiniz.Herhangi bir sağlık probleminiz oluştuğunda
doktorunuza başvurmalısınız.Sizin küçümsediğiniz bir şey,hayatınızda büyük yıkımlara neden olabilir.Unutmayın!Hayatta hiçbir şey sağlıktan
önce gelmez.